a husband, wife, married person

Englisch - Türkisch

Definition von a husband, wife, married person im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

spouse

{i} eş, koca/karı

spouse

{i} hayat arkadaşı

spouse

karı kocadan her biri

spouse

(Bilgisayar) eşi

Bir insan eşine saygı göstermeli. - One should respect one's spouse.

Eşiniz bir politikacı ise, öyleyse muhtemelen sizin adınız da zaman zaman gazetede görünecektir. - If your spouse is a politician, then likely your name will also appear in the newspaper from time to time.

spouse

kuma

spouse

arkadaş

spouse

karı ya da koca

spouse

eş

Cuma akşamları, deniz aşırı ülkelerde eşleriyle birlikte çalışan bir grubumuz Chuck's Bar and Grill'de buluşurlar. - On Friday evenings, a group of us with spouses working overseas meet at Chuck's Bar and Grill.

Eşinizle birlikte ne kadar zaman harcarsınız? - How much time do you spend with your spouse?

spouse

{i} karı

Onun karısı bir Japon kadın. - His spouse is a Japanese woman.

spouse

{i} koca

Dul kocası ölmüş bir kadındır. - A widow is a woman whose spouse has died.

Englisch - Englisch

Definition von a husband, wife, married person im Englisch Englisch wörterbuch

{n} spouse

Silbentrennung

a husband, wife, mar·ried per·son