Resmin arka planında bir kale var.
- There is a castle in the background of the picture.
Çoğu kalelerin onları çevreleyen bir hendeği vardır.
- Most castles have a moat surrounding them.
Zengin olursam, bir şato alacağım.
- If I get rich, I'll buy a castle.
Avrupa'da birçok eski şato vardır.
- There are many old castles in Europe.
O yürürken onun beyni yüzlerce harika şeyler planlamakla, yüzlerce hayaller kurmakla meşguldü.
- As he walked along, his brain was busy planning hundreds of wonderful things, building hundreds of castles in the air.