a horizontal strip of land, usually sandy, adjoining water

listen to the pronunciation of a horizontal strip of land, usually sandy, adjoining water
Englisch - Türkisch

Definition von a horizontal strip of land, usually sandy, adjoining water im Englisch Türkisch wörterbuch

beach
plaj

Bütün günü plajda geçirdik. - We spent the entire day on the beach.

Hangi yol plaja gider? - Which way is the beach?

beach
sahil

Tom ve arkadaşları sahile doğru gitti. - Tom and his friends headed towards the beach.

Tom ve arkadaşları sahilde oturdu ve erkek çocuklarının yüzmesini izledi. - Tom and his friends sat on the beach and watched the boys swimming.

beach
kumsala çekmek
beach
karaya oturtmak
beach
kıyı şeridi
beach
kıyıya sürmek
beach
kıyı

Bir kıyıya yakın yaşamak isterim. - I'd like to live near a beach.

Fransız Rivierası kıyısının çok güzel plajları vardır. - The coast of the French Riviera has very beautiful beaches.

beach
çimerlik
beach
{f} kumsala çek
beach
{f} karaya çekmek
beach
okyanustan
beach
den karaya çekmek
beach
{i} kumsal, plaj; kıyı, sahil
beach
(Askeri) KIYI BOYU: Kıyı hattından, arazinin fiziksel şeklinde bariz bir değişiklik arzeden noktasına veya daimi bitki hattına kadar uzanan saha
beach
sahil,v.kumsala çek: n.kumsal
beach
sahile çekmek beach buggy kum üzerinde sürülmeye elverişli çok büyük lastikli spor araba
beach
beachcomber hayatını sahillerden topladığı enkaz ile kazanan kimse
beach
{f} sahile çekmek
Englisch - Englisch
beach
a horizontal strip of land, usually sandy, adjoining water

    Silbentrennung

    a ho·ri·zon·tal strip of land, u·su·al·ly sandy, ad·join·ing wa·ter

    Aussprache

Favoriten