a high, steep rock; a precipice

listen to the pronunciation of a high, steep rock; a precipice
Englisch - Türkisch

Definition von a high, steep rock; a precipice im Englisch Türkisch wörterbuch

cliff
uçurum

O, uçurumun kenarında durdu. - He stood on the edge of the cliff.

Araba uçuruma gitmiş olsaydı onlar ölmüş olacaktı. - They would have been killed if the car had gone over the cliff.

cliff
cliff dweller kanyonlarda veya dik kaya oyuklannda yaşayan ilkel Amerikalı
cliff
(Coğrafya) yalıyar
cliff
uçurum,yar
cliff
kepez
cliff
en heyecanlı yerinde kesilen seri film
cliff
apartmanda oturan kimse
cliff
{i} uçurum, sarp kayalık
cliff
(İnşaat) yar, uçurum
Englisch - Englisch
cliff
a high, steep rock; a precipice
Favoriten