O dinlemeyecektir. Onunla konuşmak tuğla bir duvarla konuşmak gibidir.
- He just won't listen. Talking to him is like talking to a brick wall.
O ev tuğla ile inşa edilmiştir.
- That house is built of bricks.
Ev kırmızı tuğladan yapılmıştır.
- The house is built of red bricks.
Ev tuğladan yapılmış.
- The house was built of bricks.
This wall is made of bricks.