Hatta Tom bu sıcaklıkta çalışamayacağını söylüyor.
- Tom says he can't even work in this heat.
Sıcaklık bütün gece beni uyanık tuttu.
- The heat kept me awake all night.
Tom'un Mary ile ateşli bir tartışması vardı.
- Tom had a heated argument with Mary.
John odaya girdiğinde Tom ve Marry ateşli bir tartışmanın ortasındaydı.
- Tom and Mary were in the middle of a heated argument when John walked into the room.
... is to make enormous efforts to enforce the gun laws that we have, and to change the culture ...
... And I was able to bring in a lot of my cool, gun lovin' ...