Englisch - Türkisch
Definition von a guarding or defensive motion or position, as in fencing; guard im Englisch Türkisch wörterbuch
- ward
- koğuş
Eğer gerçekten boş zamanın varsa, bir kitap oku. Koğuş kütüphanesinden bir tane ödünç al.
-If you really have free time, read a book. Borrow one from the ward library.
- ward
- vesayet
- ward
- {i} bölge
- ward
- vesayet altında bulunan çocuk
- ward
- vasilik
- ward
- (Politika, Siyaset) koruyuculuk
- ward
- semt
Leyla semtteki herkesle flört etti.
-Layla flirted with everyone on the ward.
- ward
- vesayet altındaki kimse
- ward
- emniyetli yerde korumak
- ward
- geçiştirmek
- ward
- ward off savuşturmak
- ward
- semtin oylarını kazanmaya çalışan kimse
- ward
- {i} şato dış avlusu
- ward
- {i} kilit dili
- ward
- {i} hapishane
On yıldır bir hapishane gardiyanıydın.
-You were a prison warden for ten years.
On yıldır hapishane müdürüydüm.
-I was a prison warden for ten years.
- ward
- geri çevirmek
- ward
- {i} bölge, semt: city ward kentin semtlerinden biri
- ward
- {i} gözetim
- ward
- {i} huk
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a guarding or defensive motion or position, as in fencing; guard im Englisch Englisch wörterbuch
- ward
a guarding or defensive motion or position, as in fencing; guard
Silbentrennung
a guarding or de·fen·sive mo·tion or position, as in fencing; guardAussprache
Resimler
Favoriten