Neredeyse her ailede televizyon var.
- Practically every family has a TV.
Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
- I don't know anything about her family.
O büyük bir aileye ait.
- He belongs to a big family.
Sadece soyadınızı büyük harflerle yazın.
- Write only your family name in capitals.
Herhangi biri Tom'un soyadını biliyor mu?
- Does anyone know Tom's family name?
Aile, genç çocuklarının trajik ölümünün yasını tuttu.
- The family mourned the tragic death of their young child.
Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.
- When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children.
Sami ailesini kandırdı.
- Sami fooled his family.
O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor.
- That poor family lives from hand to mouth every month.