Tom korumanın arkasına sinsice yaklaştı ve onu İngiliz anahtarıyla dövdü.
- Tom sneaked up behind the guard and clobbered him with a monkey wrench.
Bazı şirketlerin resepsiyonda resepsiyonist yerine korumaları var.
- Some companies have guards at the front desk instead of receptionists.
Koruyucuya ihtiyacım yok.
- I don't need bodyguards.
Tom bir hapishane gardiyanıydı.
- Tom was a prison guard.
Tom on yıldır bir hapishane gardiyanıdır.
- Tom has been a prison guard for ten years.
Tom'un özel koruması var.
- Tom has a personal bodyguard.
Tom'un bir korumaya ihtiyacı olduğunu sanmıyorum.
- I don't think Tom needs a bodyguard.