Devlet Başkanının korumaları girişin önünde konuşlandırıldılar.
- The President's guards are stationed in front of the entrance.
Yakın koruma altında aylarca orada kaldı.
- He remained there for many months under close guard.
Koruyucuya ihtiyacım yok.
- I don't need bodyguards.
Gardiyanlar Tom'u görmedi.
- The guards didn't see Tom.
Tom bir hapishane gardiyanıydı.
- Tom was a prison guard.
Koruman olmamı ister misin?
- Do you want me to be your bodyguard?
Tom bir korumaya ihtiyacı olduğunu düşünmüyordu.
- Tom didn't think he needed a bodyguard.