a great number; many. (used with designations of people.)

listen to the pronunciation of a great number; many. (used with designations of people.)
Englisch - Türkisch

Definition von a great number; many. (used with designations of people.) im Englisch Türkisch wörterbuch

much
çok

Çok fazla yersen şişmanlarsın. - If you eat too much you will become fat.

Ben görünce çok korktum. - I was much frightened at the sight.

much
{i} çok şey

Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun? - How come you know so much about Japanese history?

Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok. - There is not much I can do to help, I am afraid.

much
fazlaca
much
pek

Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur. - Tom and Mary don't have much in common.

Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak. - It will not make much difference whether you go today or tomorrow.

much
belirli bir miktar
much
aşağı yukarı

Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar? - About how much would it cost to have this chair repaired?

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

much
ziyade
much
köp

Büyük bir köprü değildi. - It wasn't much of a bridge.

Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir. - Her dog is not so much faithful as tame.

much
hemen hemen

Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı. - The patient is much the same as yesterday.

Bilmen gereken her şey hemen hemen bu. - That's pretty much everything you need to know.

much
klymet vermek
much
{s} çok, epey, hayli, pek: I'm feeling much
much
çokça
much
önemli şey
much
make much of çok önem vermek
much
(sıfat) çok, fazla, hayli
much
fazla derecede
much
çok miktarda şey
much
büyük kısım
Englisch - Englisch
much

There wasn't much people about that day.

a great number; many. (used with designations of people.)
Favoriten