I have met quite a few people in America.
Onlar bir hayli çok kitap satın aldılar.
- They bought quite a few books.
O, bu sabah bir hayli mektup aldı.
- He received quite a few letters this morning.
Fransızcayı iyi konuşan birçok arkadaşım var.
- I have quite a few friends who speak French well.
Birçok insanın iki arabası var.
- Quite a few people have two cars.
Epeyce yer ziyaret ettik.
- We visited quite a few places.
Partiye epeyce insan geldi.
- Quite a few people came to the party.