a great deal; more than; plenty; very; to a great extent

listen to the pronunciation of a great deal; more than; plenty; very; to a great extent
Englisch - Türkisch

Definition von a great deal; more than; plenty; very; to a great extent im Englisch Türkisch wörterbuch

much
çok

Ben görünce çok korktum. - I was much frightened at the sight.

Kahveyi çaydan daha çok seviyorum. - I like coffee much more than tea.

much
{i} çok şey

Korkarım ki yardım etmek için yapabileceğim çok şey yok. - There is not much I can do to help, I am afraid.

Biz ondan çok şey bekliyoruz. - We expect much of him.

much
fazlaca
much
pek

Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor. - Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.

Bugün ya da yarın gitmen pek fark yaratmayacak. - It will not make much difference whether you go today or tomorrow.

much
belirli bir miktar
much
aşağı yukarı

Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar? - About how much would it cost to have this chair repaired?

Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır? - How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?

much
ziyade
much
köp

Ben köpekleri çok severim. - I like dogs very much.

Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir. - Her dog is not so much faithful as tame.

much
hemen hemen

İnsanlara Lise yıllarında en çok pişman olduğunuz şey nedir? diye sorduğumda, hemen hemen hepsi aynı şeyi söylerler: Zamanımızın çoğunu boşa harcadık. - When I ask people what they regret most about high school, they nearly all say the same thing: that they wasted so much time.

Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı. - The patient is much the same as yesterday.

much
klymet vermek
much
{s} çok, epey, hayli, pek: I'm feeling much
much
çokça
much
önemli şey
much
make much of çok önem vermek
much
(sıfat) çok, fazla, hayli
much
fazla derecede
much
çok miktarda şey
much
büyük kısım
Englisch - Englisch
{s} much
a great deal; more than; plenty; very; to a great extent
Favoriten