Elizabeth'e halasının adı verildi.
- She was named Elizabeth after her aunt.
Halası olduğunu düşündüğü kadın bir yabancıydı.
- The woman who he thought was his aunt was a stranger.
Noel için nineme bir gömlek vereceğim.
- I'll give grandma a shirt for Christmas.
Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
- I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
Teyzem bana yeni bir etek yaptı
- My aunt made a new skirt for me.
Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu.
- Sami lived with his aunt.
Babamın erkek kardeşinin karısı benim yengemdir.
- My father's brother's wife is my aunt.
Büyük annem başına buyruk birisidir.
- My grandma is a very independent person.
Büyük annem çok yaşlandı.
- My grandma has gotten very old.
Büyükannem sadece biraz çorba içti.
- My grandma just drank a bit of soup.
Kırmızı şemsiye ona büyükannesini hatırlattı.
- The red umbrella reminded her of her grandma.
Babaannem bir iğne ve iplik almak için eğildi.
- My grandma bent over to pick up a needle and thread.
Babaannem 75 yaşında.
- My grandma is 75 years old.
Had our beloved gammy lost it?.
My grandma texts faster than you.
- My grandmother texts faster than you.
... My grandmother was like a 75 word per minute administrative assistant, and she was like ...
... own son, her own granddaughter, her own great-great-great grandfather, her own great-great-great grandmother. ...