a grandmother (rarely a grandfather)

listen to the pronunciation of a grandmother (rarely a grandfather)
Englisch - Türkisch

Definition von a grandmother (rarely a grandfather) im Englisch Türkisch wörterbuch

gran
nine

Şu küçük ev, küçük bir kızken ninemin yaşadığı, papatyalarla kaplı ve etrafında elma ağaçları olan bir tepede bulunan küçük eve çok benziyor. - That little house looks just like the little house my grandmother lived in when she was a little girl, on a hill covered with daisies and apple trees growing around.

Ninem bu sabah mektubu yolladı. - My grandmother posted the letter this morning.

gran
büyükanne

Büyükannemi ziyaret edeli uzun zaman oldu. - It's been a long time since I visited my grandmother.

Büyükannem bana istediğimden daha fazlasını verdi. - My grandmother gave me more than I wanted.

gran
i., k.dili. nine, büyükanne
gran
(Tıp) Tane, tanecik anlamına önek
gran
(isim) nine
Englisch - Englisch
gran
a grandmother (rarely a grandfather)
Favoriten