Bütün ülkeler, tüm sınırları içindeki insan grupların ecdat yadigar eserlerini koruma ve gelecek nesillere aktarma sorumluluğu var.
- All countries have a responsibility to preserve the ancestral relics of every people group within their borders, and to pass these on to the coming generations.
Aynı şey daha genç nesil için söylenebilir.
- The same thing holds good for the younger generation.
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
- The younger generation looks at things differently.
Titan'da bir kolonide yaşamak: Tomas'ın torunu, Tomas'ın kendi klonu olan oğlunun klonuydu. Onlar üç kuşak klondu.
- Living in a colony on Titan, Tomas' grandson was a clone of his son, who was a clone of himself, Tomas. They were three generations of clones.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
- Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.
There are four modes of generation in the animal kingdom: scissiparity or by fissiparous generation, gemmiparity or by budding, germiparity or by germs, and oviparity or by ova.
... on whose page. And then it became the YouTube generation, where everybody's looking at videos, ...
... the next generation. ...