Kötü hasat büyük gıda sıkıntısına neden oldu.
- The bad harvest caused massive food shortages.
Su yokluğu nedeniyle kötü hasat hasat yaptık.
- We had a poor harvest because of the lack of water.
Onların zeytinlerini toplamam.
- I don't harvest their olives.
Senin zeytinlerini toplamam.
- I don't harvest your olives.
Güzel hava sayesinde, tüm ürünleri bir gün içinde hasat edebildik.
- Thanks to the nice weather, we were able to harvest all of the crops in a day.
Yağmurlar ürünü harap etti.
- The rains ruined the harvest.