Biz, ona takımın en iyi oyuncusu gözüyle bakıyoruz.
- We regard him as the best player on the team.
O, takımdaki herhangi bir oyuncudan daha iyidir.
- He is better than any other player in the team.
Onlar profesyonel oyuncu oldu.
- They became professional soccer players.
Dün yeni bir CD çalar aldı.
- She got a new CD player yesterday.
Ben az önce bu MP3 çaların en son sürümünü satın aldım.
- I just bought the latest version of this MP3 player.