Çok az bir gayretle kitabı yazdı.
- She wrote the book with very little effort.
Gayretin övgüye şayan.
- Your effort deserves praise.
Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim.
- I'm sure your efforts will result in success.
Çaba güzel sonuçlar üretir.
- Effort produces fine results.
Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu.
- Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.
Proje, üç farklı sınıftan öğrencinin ortak çalışmasıydı.
- The project was a joint effort by students from three different classes.
Herkes kendi dilini öğrenir ve asla diğer dillerden bir tek sözcük bile öğrenmek için herhangi bir çaba harcamaz.
- Everybody learns their own language and never make any effort to learn even one word of other languages.
Hiçbir şey çaba harcamadan ölümlülere verilmez.
- Nothing is given to mortals without effort.
Böyle zor zamanlarda girişimin hiçbir sıradan derecesi şirketi tehlikeden uzak tutmayacaktır.
- In difficult times like these, no ordinary degree of effort will get our company out of danger.