a food that affects genes, creating a hereditary dislike

listen to the pronunciation of a food that affects genes, creating a hereditary dislike
Englisch - Türkisch

Definition von a food that affects genes, creating a hereditary dislike im Englisch Türkisch wörterbuch

liver
{i} karaciğer

Karaciğer yemek sizin için kötü mü? - Is eating liver bad for you?

Karaciğer sorunu ile ilgili bir hikayem var. - I have a history of liver trouble.

liver
yaşayıcı/karaciğer
liver
yaşayan kimse
liver
kırmızıya çalan kahverengi
liver
belirli bir hayat yaşayan kimse
liver
{i} ciğer

Ciğerli sosisli sandviçleri seviyorum. - I love sandwiches with liverwurst.

Ciğer salamlı sandviç yiyemiyorum. - I can't eat liverwurst sandwiches.

liver
clean liver temiz hayat yaşayan kimse
liver
high liver boğazına düşkün kimse
liver
loose liver uçarı hayat yaşayan kimse
Englisch - Englisch
liver
a food that affects genes, creating a hereditary dislike
Favoriten