Englisch - Türkisch
Definition von a fluid substance; a body whose particles move easily among themselves im Englisch Türkisch wörterbuch
- fluid
- {i} sıvı
Şişede mürekkep yerine bir tür garip bir sıvı vardı.
-Instead of ink there was some kind of strange fluid in the bottle.
Bir arabada kaç tane sıvı kullanılır?
-How many fluids are used in a car?
- fluid
- akıcı
Ben Naomi'nin yaptığı kadar akıcı İngilizce konuşmam.
-I don't speak English as fluidly as Naomi does.
- fluid
- akışkan
Su ve yağ akışkandır.
-Water and oil are fluids.
Su ve yağ iki farklı tipteki akışkandırlar.
-Water and oil are two different types of fluid.
- fluid
- katı olmayan
- fluid
- akışkan madde
- fluid
- pürüzsüz
- fluid
- (Havacılık) akışkan sıvı
- fluid
- su
- fluid
- {s} değişken
- fluid
- {s} istikrarsız
- fluid
- {i} akıcı madde
- fluid
- (Tıp) Mayi, sıvı, likid, liquor
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a fluid substance; a body whose particles move easily among themselves im Englisch Englisch wörterbuch
- fluid
a fluid substance; a body whose particles move easily among themselves
Silbentrennung
a flu·id substance; a bo·dy whose particles move eas·i·ly a·mong them·selvesAussprache
Resimler
Favoriten