Buzlu bir yama üzerinde kaydım.
- I slipped on an icy patch.
Bugünlerde, insanlar nadiren kendi dirsek ve dizleri üzerinde yamalar giymektedir.
- These days, people rarely wear patches on their elbows and knees.
Annem pantolonumu yamamak zorunda kaldı.
- My mother had to patch my pants.