Biz gerçekten bir balıkçı teknesi satın almayı umut ediyorduk.
- We were really hoping to buy a fishing boat.
Büyük gemi bir balıkçı teknesine çarptı.
- The big ship rammed a fishing boat.
İsyancılar kaldırım taşlarını fırlattı.
- The rioters threw cobblestones.