a female servant; a maid. see usage notes

listen to the pronunciation of a female servant; a maid. see usage notes
Englisch - Türkisch

Definition von a female servant; a maid. see usage notes im Englisch Türkisch wörterbuch

girl
kız

O, Kanadalı bir kızla evlendi. - He married a Canadian girl.

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

girl
kadın

Bu kız bir kadın oldu. - This girl has become a woman.

Peter, çocuksu kızlardan bıktı ve gerçekten olgun bir kadınla tanışmak istedi. - Peter was fed up with childish girls and wanted to meet a really mature woman.

girl
sevgili

Gerçeği anlatmak gerekirse o benim sevgilim. - To tell the truth, she is my girlfriend.

Sevgilisi de oradaydı. - His girlfriend was there, too.

girl
kadın işçi
girl
bayan dost
girl
girl scout kız izci
girl
{i} k.dili. kız arkadaş
girl
{i} kız arkadaş

Onun kız arkadaşı Japon. - His girlfriend is Japanese.

Kız arkadaşına doğru koştum. - I ran into your girlfriend.

girl
{i} hizmetçi kız
girl
girl friend yakın kız arkadaş
girl
girlhoodkızlık çagı
Englisch - Englisch
girl
a female servant; a maid. see usage notes
Favoriten