Kadın oyuncu, bir bankerle nişanlandığını söyledi.
- The actress said that she was engaged to a banker.
Tom genç bir kadın oyuncuya aşık oldu.
- Tom fell in love with a young actress.
O bir aktris gibi giyinmişti.
- She was dressed like an actress.
Joan zor bir çocukluk geçirmesine rağmen büyük bir aktrist oldu.
- Joan became a great actress in spite of having had a difficult childhood.