Onlar burada bir fabrika inşa etmenin çok pahalı olacağını düşündü.
- They thought it would be too expensive to build a factory here.
O kesinlikle bir etmendir.
- That's certainly a factor.
Bu iki etken birbirlerinden bağımsızdırlar.
- These two factors are independent of each other.
Birçok etken düşünülmelidir.
- Many factors must be considered.
Anladığım kadarıyla, bu iki deneyin ortak faktörleri yok.
- In my understanding, those two experiments do not have common factors.
Sağlık mutluluk için önemli bir faktördür.
- Health is an important factor of happiness.
Ben sadece basit bir fabrika işçisiyim. Neden beni rahatsız ediyorsunuz?
- I'm just a simple factory worker. Why do you bother me?
The economy was a factor in this year's budget figures.
... of three or by a factor of four over the course of a human lifespan. That too was an immense ...
... turn of the century that living standards in the United States would rise by a factor ...