Mary'nin anne ve babası bir konakta yaşıyorlar.
- Mary's parents live in a mansion.
Her zaman bir konakta yaşamak istedim.
- I've always wanted to live in a mansion.
O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.
- He lives in a multimillion-dollar mansion.
Evim bir köşk olsaydı, tanıdığım herkesi doğum günü partime davet ederdim.
- If my house were a mansion, I would invite everyone I know to my birthday party.