a dock for the mooring of ships or boats

listen to the pronunciation of a dock for the mooring of ships or boats
Englisch - Türkisch

Definition von a dock for the mooring of ships or boats im Englisch Türkisch wörterbuch

pier
iskele

Tom iskelede uzanmış güneşleniyordu. - Tom was lying on the pier getting a suntan.

Tom iskelenin sonuna kadar yürüdü. - Tom walked to the end of the pier.

pier
{i} rıhtım

Sen hiç rıhtım gördün mü? - Have you ever seen a pier?

pier
sütun
pier
(İnşaat,Teknik) orta ayak
pier
(İnşaat) temel ayağı
pier
(Askeri) yanaşlık
pier
ayak

Tom ayakları suda iskelede oturdu. - Tom sat on the pier with his feet in the water.

Tom ayaklarını suya sarkıtarak iskelede oturdu. - Tom sat on the pier, dangling his feet in the water.

pier
payanda
pier
destek
pier
iki pencere veya kapı arasında bulunan duvar
pier
{i} kapılar arasındaki duvar
pier
kemer veya köprü payandası
pier
dalgakıran/rıhtım/iskele
pier
{i} mendirek
pier
{i} pencereler arasındaki duvar
pier
{i} dalgakıran
Englisch - Englisch
pier
a dock for the mooring of ships or boats

    Silbentrennung

    a dock for the moor·ing of ships or boats

    Türkische aussprache

    ı däk fôr dhi mûrîng ıv şîps ır bōts

    Aussprache

    /ə ˈdäk ˈfôr ᴛʜē ˈmo͝orəɴɢ əv ˈsʜəps ər ˈbōts/ /ə ˈdɑːk ˈfɔːr ðiː ˈmʊrɪŋ əv ˈʃɪps ɜr ˈboʊts/
Favoriten