Tom bölmek değil birleştirmek istedi.
- Tom wanted to unite not divide.
Dünya üzerinde mutluluğu çoğaltmanın tek yolu onu bölmektir.
- The only way on Earth to multiply happiness is to divide it.
Tom'un okul günü altı peryoda bölünmüştür.
- Tom's school day is divided into six periods.
Yol burada ikiye bölünür.
- The road divides here into two.
There is a great divide between us.