Ben ölmek için çok gencim!
- I'm too young to die!
Ben ölmek için çok gencim!
- I'm too young to die.
Yağmur yağmaya başladığında, Mary'nin saç boyası alnına aktı.
- When it started raining, Mary's hair dye ran down her forehead.
Ecza dolabında bir şişe siyah saç boyası gördüm.
- I saw a bottle of black hair dye in the medicine cabinet.
Herkes birgün gebermek zorunda.
- Everyone must die one day.
Anime yönetmeni Satoshi Kon, kırk yedinci doğum gününden kısa süre önce 24 Ağustos 2010 tarihinde pankreas kanserinden öldü.
- Anime director Satoshi Kon died of pancreatic cancer on August 24, 2010, shortly before his 47th birthday.
Hem Facebook'un hem de Twitter'ın en yaşlı üyesi olan Ivy Bean, 104 yaşında öldü.
- Ivy Bean, the oldest user of both Facebook and Twitter, died at 104.
Tom her zaman satın aldığı yiyeceklerde boya maddesi olup olmadığını kontrol eder.
- Tom always checks to verify that no dyes are in any food he buys.
Tom saçını boyamak istiyor.
- Tom wants to dye his hair.
Tom saçlarını siyaha boyamak istediğini söyledi.
- Tom said he wanted to dye his hair black.
Herkes birgün gebermek zorunda.
- Everyone must die one day.
Saçımı boyamayı seviyorum.
- I like to dye my hair.
Tom'un saçını boyayıp boyamadığını söylemek zor.
- It's hard to tell whether Tom dyes his hair or not.
If a die were marked with one figure or number of spots on four sides, and with another figure or number of spots on the two remaining sides, it would be more probable, that the former would turn up than the latter ;.
an in despite of all, dies for him., Shakespeare 1598,.
... hit by a lightening bolt, why don't you all get electrocuted? Why don't you all die? ...
... will die. ...