O tamamlanmamış bir cümle.
- That is an incomplete sentence.
Tom'un planı tamamlanmamıştır.
- Tom's plan is incomplete.
Salata; zeytinyağı, kızarmış ekmek parçaları ve fındık olmadan eksiktir.
- The salad is incomplete without olive oil, croutons and nuts.
Bu rapor eksik gibi görünüyor.
- This report seems to be incomplete.