a design, formation, contrivance

listen to the pronunciation of a design, formation, contrivance
Englisch - Türkisch

Definition von a design, formation, contrivance im Englisch Türkisch wörterbuch

planning
planlama

Mary'nin onun annesine yardım etmeyi planlamadığını Tom'a söyleme. - Don't tell Tom that Mary isn't planning on helping his mother.

Sizlerden herhangi birinin bu hafta sonu bizim lise toplantısına gitmeyi planlayıp planlamadığınızı sadece merak ediyordum. - I was just wondering if any of you are planning to go to our high school reunion this weekend.

planning
planlayarak

Tom partiyi planlayarak iyi bir iş yaptı. - Tom did a good job planning the party.

planning
(Ticaret) kontrol ve raporlama
planning
tasarlama
planning
{f} planla

Tanrı şahidimdir ki Tom, planladığın sürpriz partiden ona bahsetmedim. - As God as my witness Tom, I didn't tell her about the surprise party you're planning.

Tatil sırasında onun nereye gitmeyi planladığını ona soracağım. - I'll ask him where he is planning to go during the vacation.

planning
{f} planla: prep.planlayarak,planlama
planning
(Tıp) Planlama, düzenleme
planning
{i} düzene sokma
planning
{i} plancılık
planning
{i} tasarım
Englisch - Englisch
{n} planning
a design, formation, contrivance
Favoriten