a descendant, however remote; used esp

listen to the pronunciation of a descendant, however remote; used esp
Englisch - Türkisch

Definition von a descendant, however remote; used esp im Englisch Türkisch wörterbuch

child
{i} evlat

Eşim bir çocuğu evlat edinmek istiyordu. - My wife wanted to adopt a child.

Karım evlat edinmek istiyor. - My wife wants to adopt a child.

child
çocuk

Alma-Ata halkı, haydi çocuk dostu bir şehir yaratalım! - People of Almaty, let us create a child-friendly city!

Larry Ewing evli ve iki çocuk babasıdır. - Larry Ewing is married and the father of two children.

child
{i} küçük

Küçük çocukları kaçıran insanlar hakkında duymak kanımı kaynatıyor. - Hearing about people kidnapping little children just makes my blood boil.

Küçük çocuklar karanlıkta yalnız bırakılmaktan korkuyorlar. - Small children are afraid of being left alone in the dark.

child
{i} velet
child
{i} ürün

Bu ürünü çocukların erişemeyeceği bir yerde saklayın. - Keep this product out of children's reach.

child
bala
child
ufaklık
child
(Bilgisayar) ast

Okul astım spreyini yanında taşımasına izin vermediği için çocuk astım krizinden öldü. - The child died from an asthma attack because the school didn't allow him to carry his inhaler with him.

Kızım bir çocukken sık sık astım atakları yaşardı. - My daughter often had asthma attacks when she was a child.

child
(Bilgisayar) bağımlı

Çocuklarınızın televizyon bağımlısı olmasına izin vermeyin. - Don't let your children become couch potatoes.

Bu eski çocuk oyuncu daha sonra bir uyuşturucu bağımlısı oldu. - This former child actor later became a drug addict.

child
bızdık
child
toy
child
çaylak
child
sonuç

Sami'nin bir çocukla sonuçlanan bir ilişkisi vardı. - Sami had a relationship that resulted in a child.

Sonuçta o hâlâ bir çocuk. - She's still a child after all.

child
{i} çocuk; bebek
child
(Tıp) (children). Çocuk
child
{ç} chil.dren (çîl'drın)
Englisch - Englisch
child
a descendant, however remote; used esp
Favoriten