a defense, shelter, passport

listen to the pronunciation of a defense, shelter, passport
Englisch - Türkisch

Definition von a defense, shelter, passport im Englisch Türkisch wörterbuch

protection
{i} korunma

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

Her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya hakkı vardır. - Everyone has the right to work, to free choice of employment, to just and favourable conditions of work and to protection against unemployment.

protection
{i} koruma

Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi. - Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him.

Onlar koruma istediler. - They wanted protection.

protection
{i} himaye
protection
dayılık
protection
koruyucu
protection
korunma aracı
protection
{i} tedbir
protection
barınak
protection
protectionismyüksek gümrük koymak suretiyle
protection
rüşvetle elde edilen güvenlik
protection
{i} muhafaza
protection
{i} önlem
protection
{i} kayırma
protection
(Tıp) Koruma, korunma, herhangi br şeyin zararlı etkilerinden korunma amacıyla alınmış önlem
protection
{i} haraç

Tom haraç vermeyi reddetti. - Tom refused to pay protection money.

protection
sığınacak yer
protection
korunacak yer
Englisch - Englisch
{n} protection
a defense, shelter, passport
Favoriten