a dealing with spirits, enchantment

listen to the pronunciation of a dealing with spirits, enchantment
Englisch - Türkisch

Definition von a dealing with spirits, enchantment im Englisch Türkisch wörterbuch

magic
sihirbazlık

Sihirbazlık gösterisi bugün harikaydı. - The magic show was awesome today.

Tom bana bir sihirbazlık numarası gösterdi. - Tom showed me a magic trick.

magic
büyü

Her lamba büyülü değildir. - Not every lamp is magic.

Ona büyü yapacağım ve bir kurbağaya çevireceğim. - I'll use magic on him and turn him into a frog.

magic
sihir

Kız, sihir gibi kayboldu. - The girl vanished like magic.

Keşke sihir kullanabilsem. - I wish I could use magic.

magic
{i} büyücülük
magic
sihirle ilgili
magic
büyülü

Narnia'nın büyülü dünyasına hoş geldiniz. - Welcome to the magical world of Narnia.

Her lamba büyülü değildir. - Not every lamp is magic.

magic
sihirli

Geçmişte insanlar sihirli güçler kazanmak için kendilerini şeytana satarlardı. Şimdilerde bu güçleri bilimden kazanıyorlar ve kendilerini şeytanlaşmak zorunda buluyorlar. - In former days, men sold themselves to the Devil to acquire magical powers. Nowadays they acquire those powers from science, and find themselves compelled to become devils.

Çocuk bir sürü sihirli numaralar biliyor. - The boy knows many magic tricks.

magic
büyücülükte kullanılan
magic
büyülü magic mirror bakılınca gaipten haber veren ayna
magic
gözbağı
magic
magic wand sihirli değnek
magic
gözbağcılık
magic
black magic cin ve şeytanlar aracılığıyl
Englisch - Englisch
{n} magic