a customer, a buyer or receiver of goods or services

listen to the pronunciation of a customer, a buyer or receiver of goods or services
Englisch - Türkisch

Definition von a customer, a buyer or receiver of goods or services im Englisch Türkisch wörterbuch

client
{i} müvekkil

Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti - The lawyer insisted on the client's innocence.

Fakat yarın müvekkilim ile bir randevum var. - But I have an appointment with my client tomorrow.

client
müşteri

Yeni müşteriniz size az önce bir mesaj yolladı. - Your new client has just sent you a message.

Yaşlıları korumak için üzerimize düşeni yapmak amacıyla, bakım çalışmalarımız sırasında müşterilerimizi eğitmeye ve onlara göz kulak olmaya çalışıyoruz. - To do our part to protect the elderly, we work to educate and watch out for our clients during our caregiving activities.

client
iştemci, ağ üzerindeki kaynaklardan yararlandırılan kullanıcı bilgisayar
client
{i} hasta
client
kullanıcı
client
istemci

Favori eposta istemcin kimdir? - What's your favorite email client?

client
{i} bağımlı ülke
client
(Bilgisayar) işveren bilgisayar
client
yanaşma
client
iş sahibi
client
(Bilgisayar) istemciye
client
alıcı
client
(Pisikoloji, Ruhbilim) danışan
client
(Veteriner Hekimlik) Hasta sahibi
Englisch - Englisch
client
a customer, a buyer or receiver of goods or services
Favoriten