Nazara inanıyor musunuz?
- Do you believe in the Evil Eye?
Bir mum yakmak karanlığı lanetlemekten daha iyidir.
- It is better to light a candle than to curse the darkness.
Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
- She cursed him for causing the accident.
Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.
- The witch cursed the poor little girl.
O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
- She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
Çince nasıl küfür edileceğini bilir.
- He knows how to curse in Chinese.
Kahve bir kızın ilk buluşmasındaki öpücük kadar sıcak, o gece kızın kucağı kadar yumuşak ve annesinin kızı bulduğu zaman ettiği küfürler kadar siyah olmalıdır.
- The coffee has got to be as hot as a girl's kiss on the first date, as sweet as those nights in her arms, and as dark as the curse of her mother when she finds out.
Bir mum yakmak karanlığı lanetlemekten daha iyidir.
- It is better to light a candle than to curse the darkness.
O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
- She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
- Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.
... is the curse of the fat man ...
... I like to curse. ...