''O bir dolap mı?'', yanıtladı Pip.
- Is it a cupboard? Replied Pip.
Tom tahıl bulamacı kutusunu dolaptan çıkardı ve kendisine bir kase dolusu koydu.
- Tom got a box of cereal out of the cupboard and poured himself a bowlful.
Acemi bir muhabir olarak görevini iyi yapıyorsun.
- You are doing well for a cub reporter.
İki leopar yavrusunun ayrılması hakkındaki hikaye bana oldukça basmakalıp gibi görünüyor.
- The story about the separation of the two leopard cubs seems pretty trite to me.
O oniki yavrudan daha fazlasına sahip değil.
- She has no more than twelve cubs.
Put the cups in the cupboard.