John cebinden bir anahtar çıkardı.
- John took a key out of his pocket.
Kaç tane anahtar? Pepperberg sordu.
- How many keys? asked Pepperberg.
Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Anahtarımı yolda iken kaybetmiş olmalıyım.
- I must have lost my key along the way.