a cookie is a sweet biscuit

listen to the pronunciation of a cookie is a sweet biscuit
Englisch - Türkisch

Definition von a cookie is a sweet biscuit im Englisch Türkisch wörterbuch

cookie
kurabiye

Mary Tom'un partisi için üç düzine kurabiye pişirdi. - Mary baked three dozen cookies for Tom's party.

Kurabiyeleri çalarken belirlendi. - He was spotted stealing cookies.

cookie
{i} biri

Bu öğleden sonra pişirdiği kurabiyelerden birini yesen Tom'un umursamıyacağından eminim. - I'm sure Tom wouldn't mind if you ate one of the cookies he baked this afternoon.

Bu kurabiyelerden birini denemeni istiyorum. - I'd like you to try one of these cookies.

cookie
smart cookie açıkgöz kimse
cookie
{i} kurabiye, (tatlı) çörek, (tatlı) kuru pasta; (tatlı) bisküvi
cookie
(Gıda) kraker
cookie
(Bilgisayar) tanımlama bilgisi
cookie
bisküvi

Tom bize bisküviler pişirirdi. - Tom used to bake us cookies.

Çayınızla bisküvi ister misiniz? - Would you like cookies with your tea?

cookie
adam

Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır. - Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.

a is a
a olduğunu
cookie
tatlı bisküvi
cookie
şahıs
cookie
{i} bebek

Bebek Kate tarafından yetiştirildi. - Cookie was raised by Kate.

cookie
{i} çekici kadın
cookie
{i} çörek

Tom tüm çörekleri yedi mi? - Did Tom eat all the cookies?

Bir çörek ya da bir şey ister misin? - Do you want a cookie or something?

cookie
kadın/adam/kurabiye
Englisch - Englisch
cookie
a cookie is a sweet biscuit

    Silbentrennung

    a Cook·ie I·s a sweet bis·cuit

    Türkische aussprache

    ı kûki îz ı swit bîskıt

    Aussprache

    /ə ˈko͝okē əz ə ˈswēt ˈbəskət/ /ə ˈkʊkiː ɪz ə ˈswiːt ˈbɪskət/
Favoriten