O, çiçek hastalığından çekiyordu.
- He was suffering from smallpox.
Sarıhumma ve çiçek artık bir tehdit değildi.
- Yellow fever and smallpox were no longer a threat.
Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
- They said he had a weak form of smallpox.
Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
- I am immune to smallpox.