Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum. - I can't believe you quit playing harp.
Senin harp çalmayı bırakmana inanamıyorum.
I can't believe you quit playing harp.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü. - He was electrocuted while playing the electric harp.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
He was electrocuted while playing the electric harp.
Bir çocuk arp çalıyor. - A child is playing harp.
Bir çocuk arp çalıyor.
A child is playing harp.