Tom üç kez yıldırım tarafından çarpıldı.
- Tom has been struck by lightning three times.
Öğretmen çocukları, yaramazlık ettiklerinde ya da çarpım tablolarını ezbere okuyamadıklarında döverdi.
- The teacher caned the children if they misbehaved or were unable to recite their times tables.
Şimdi iyi geceler demenin zamanıdır.
- Now it's time to say good night.
Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
- I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
Bu kitabı tercüme etmek için ne kadar süreye ihtiyacı var?
- How much time does she need to translate this book?
Eğer bir süre evden uzak olursam, posta servisini bırakacağım.
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
- Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
Dün akşam iyi bir vakit geçirdim.
- I had a good time last evening.
Yarın bu vakitte onunla akşam yemeği yiyor olacak.
- He will be having dinner with her at this time tomorrow.
Ne zaman geri döneceksin?
- What time will you be back?
Zamanın ölçüsü nedir?
- What are the measures of time?