a competitor or contestant who has little chance of winning; a long shot

listen to the pronunciation of a competitor or contestant who has little chance of winning; a long shot
Englisch - Türkisch

Definition von a competitor or contestant who has little chance of winning; a long shot im Englisch Türkisch wörterbuch

outsider
dışlanmış
outsider
(Ticaret) üçüncü şahıslar
outsider
kenar şahıs
outsider
bir türkümün dışında olan kimse
outsider
kenar adam
outsider
yad
outsider
kazanma olasılığı az olan yarışmacı/hayvan
outsider
özge
outsider
bayırda olan bir kes
outsider
bir grubun dışında olan kimse
outsider
{i} kazanma şansı olmayan at
outsider
{i} yabancı

Kendimi bir yabancı gibi hissediyorum. - I feel like an outsider.

Tom her zaman bir yabancı olacak. - Tom will always be an outsider.

outsider
{i} dışarıdaki
outsider
{i} aykırı tip

Tom ve Mary aykırı tipler. - Tom and Mary are outsiders.

outsider
{i} görgüsüz kimse
outsider
sürpriz/yabancı
outsider
{i} ilgisi olmayan kimse
Englisch - Englisch
outsider
a competitor or contestant who has little chance of winning; a long shot

    Silbentrennung

    a com·pet·i·tor or con·tes·tant who has lit·tle chance of winning; a Long shot

    Aussprache

Favoriten