Bir zamanlar şampiyonluk için ona rakiptim.
- I once rivaled him for the championship.
Rakiplerinize saygı duymalısınız.
- You have to respect your rivals.
Tom acımasız bir rakip.
- Tom is a fierce competitor.
Hertz ve Avis, araç kiralama işinde başa baş rakiptirler.
- Hertz and Avis are head to head competitors in the car rental business.
Tom bir yarışmacıydı.
- Tom was a competitor.
Tüm yarışmacılar pastadan paylarını almaya çalışıyor.
- All the competitors are trying to get their piece of the pie.
İyi kaliteli şarap söz konusu olduğunda hiçbir ülke Fransa'ya rakip olamaz.
- When it comes to good quality wine, no country can rival France.
... for signal processing at the time that they were stuck in your head, but what if a competitor ...
... I mean, what if you tell everybody that your competitor ...