Film karışık eleştiriler aldı.
- The film received mixed reviews.
Film karışık eleştiriler aldı.
- The movie received mixed reviews.
Tom'un karmaşık duyguları vardı.
- Tom had mixed feelings.
Karman çorman alıyorum.
- I'm getting all mixed up.
Mary bir pasta yapmak için malzemeleri karıştırdı.
- Mary mixed the ingredients to make a cake.
Tereyağı ve şekeri birlikte karıştırdı.
- She mixed the butter and sugar together.
Tamamen Asyalı gibi görünmesine rağmen Takahaşi'nin melez olduğunu duydum.
- Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.