a close friend who accompanies his buddies in their activities

listen to the pronunciation of a close friend who accompanies his buddies in their activities
Englisch - Türkisch

Definition von a close friend who accompanies his buddies in their activities im Englisch Türkisch wörterbuch

brother
{i} kardeş

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor. - My brother lives in Tokyo.

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching TV.

brother
erkek kardeş

Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor. - My brother lives in Tokyo.

Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor. - My little brother is watching TV.

brother
brotherlyerkek kardeşe özgü
brother
ağabeyce
brother
vay canına!
brother
brotherhoodkardeşlik
brother
ahi
brother
kayınbirader

O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim. - He's my sister's husband. He's my brother-in-law.

Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti. - My brother-in-law passed away last Wednesday.

brother
brotherin i enişte
brother
din kardeşi
brother
aynı türkümün erkek üyesi
brother
(fiil)y be, vay canına
brother
{i} dost
brother
birlik

Erkek kardeşler gibi birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz, ya da aptallar gibi birlikte öleceğiz. - We must learn to live together as brothers, or we will perish together as fools.

Erkek kardeşinle birlikte okula gittim. - I went to school with your brother.

brother
(isim) erkek kardeş, kardeş, birader, arkadaş, dost, tarikat üyesi
brother
{i} tarikat üyesi
brother
bacanak
brother
{i} erkek kardeş, birader
Englisch - Englisch
buddy
brother
crony
chum
pal
sidekick
a close friend who accompanies his buddies in their activities

    Silbentrennung

    a close Friend who accompanies his buddies in their activities

    Türkische aussprache

    ı klōs frend hu ıkʌmpıniz hîz bʌdiz în dher äktîvıtiz

    Aussprache

    /ə ˈklōs ˈfrend ˈho͞o əˈkəmpənēz həz ˈbədēz ən ˈᴛʜer akˈtəvətēz/ /ə ˈkloʊs ˈfrɛnd ˈhuː əˈkʌmpəniːz hɪz ˈbʌdiːz ɪn ˈðɛr ækˈtɪvətiːz/
Favoriten