Onun keskin pençeleri açılıp kapanmaya, açılıp kapanmaya başladı.
- Its sharp claws began to open and close, open and close.
Kedi, pençelerini geri çekti.
- The cat retracted its claws.
Mary'nin kedisi o kadar tatlı ki onun kucağımda kıvrılıp yatmasını gerçekten umursamıyorum fakat pençeleriyle bacaklarımı ovmakta ısrar etme tarzı bana iğne yastığı gibi hissettiriyor.
- Mary’s cat is so sweet that I really don’t mind him curling up in my lap, but the way he insists on kneading my legs with his claws makes me feel like a pincushion.
Bir kedi bir direğe karşı pençelerini biliyordu.
- A cat was sharpening its claws against a post.
Taninna kedisine Beni tırmaladığın için teşekkür ederim dedi.
- Thank you for clawing me, Taninna told her cat.
Kedi Şimdiye kadar sahibimi ilk kez tırmaladım. dedi.
- This is the first time I've ever clawed my owner, said the cat.