a christmas box or gift

listen to the pronunciation of a christmas box or gift
Englisch - Türkisch

Definition von a christmas box or gift im Englisch Türkisch wörterbuch

box
{i} kutu veya sandık dolusu
box
dövüşmek
box
kulübe

Polis kulübesinin etrafında çok sayıda insan gördüm. - I saw a number of people around the police box.

En yakın telefon kulübesi nerede? - Where is the nearest telephone box?

box
(mahkeme) kürsü
box
(the ile) televizyon
box
{f} boks yapmak
box
{i} televizyon

Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar. - Innovators think outside the box.

Televizyonda boks maçı gördüm. - I saw the boxing match on television.

box
yumruklaşm
box
hediye

Kutular hediyedir. Onların içinde ne var? - The boxes are gifts. What do they contain?

Ben meslektaşlarım için bir hediye olarak işe giderken bir kutu çikolata aldım. - I bought a box of chocolates on the way to work as a gift for my colleagues.

box
{i} loca
box
(isim) kutu, sandık, kutu veya sandık dolusu; at arabacısı yeri; jüri bölmesi; kompartıman, loca, kulübe; televizyon, teyp veya radyo; tokat, yumruk; şamar, şimşir [bot.]
box
{i} jüri bölmesi
box
{f} kutulamak
box
{i} kompartıman
box
külübe av külübesi
box
{f} kutuya koymak
box
{i} at arabacısı yeri
box
{f} boks yapmak. box s.o. on the ear birinin kulağına tokat atmak
Englisch - Englisch
box
a christmas box or gift

    Silbentrennung

    a Christ·mas box or gift

    Türkische aussprache

    ı krîsmıs bäks ır gîft

    Aussprache

    /ə ˈkrəsməs ˈbäks ər ˈgəft/ /ə ˈkrɪsməs ˈbɑːks ɜr ˈɡɪft/
Favoriten