a cheerleader who stays on the ground

listen to the pronunciation of a cheerleader who stays on the ground
Englisch - Türkisch

Definition von a cheerleader who stays on the ground im Englisch Türkisch wörterbuch

base
üs

Buraya yakın bir askeri üs var. - There is a military base near here.

Bu üs artık bizim kontrolümüzde. - This base is now under our control.

base
(Kimya) Baz

Bazı insanlar beyzbol sever, diğerleri futbol sever. - Some people like baseball, others like soccer.

Onlar bazen beyzbol oynarlar. - They sometimes play baseball.

base
{i} alt

Simyagerler adi metalleri altına ve gümüşe dönüştürmeye çalıştılar. - Alchemists tried to transmute base metals into gold and silver.

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

base
{i} kök
base
(fiil) dayandırmak, kurmak, tesis etmek
base
süfli
base
değersiz
base
başlama sayısı
base
(İnşaat) süpürgelik
base
(Arkeoloji) sütun altlığı
base
{f} dayan

Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır. - This story is based on facts.

Onun fikirleri onun deneyimine dayanmaktadır. - His ideas are based on his experience.

base
düzlem

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır. - Geometry is based on points, lines and planes.

base
merkez

Şirketimizin merkezi Tokyo'dadır. - Our company's base is in Tokyo.

Corsairfly, Paris merkezli bir havayoludur. - Corsairfly is an airline based in Paris.

base
{s} alçak, adi, rezil
base
(Mühendislik) taban, kaide, temel
base
baseboard süpürgelik
base
{i} başlangıç sayısı
base
{i} depart
base
(Tıp) Esas, baz, temel
Englisch - Englisch
base
a cheerleader who stays on the ground

    Silbentrennung

    a cheer·lead·er who stays on the ground

    Türkische aussprache

    ı çîrlidır hu steyz ôn dhi graund

    Aussprache

    /ə ˈʧərˌlēdər ˈho͞o ˈstāz ˈôn ᴛʜē ˈground/ /ə ˈʧɪrˌliːdɜr ˈhuː ˈsteɪz ˈɔːn ðiː ˈɡraʊnd/
Favoriten