O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
Çeviri bir kadın gibidir. Güzelse güvenilir değildir. Güvenilirse kesinlikle güzel değildir.
- Translation is like a woman. If it is beautiful, it is not faithful. If it is faithful, it is most certainly not beautiful.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.
- Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.
O, kesinlikle cesaretsiz değildir.
- He is certainly not without courage.
Tom takdir edeceğin belli niteliklere sahip.
- Tom has certain qualities you'll appreciate.
Ted'in oyunu kazanacağı belliydi.
- Ted was certain of winning the game.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Tom, Mary'nin onun büyükbabasının altın saatini çaldığından oldukça emindi.
- Tom was reasonably certain that Mary had stolen his grandfather's gold watch.
Herhangi bir şey hakkında emin değilim.
- I'm not certain about anything.
Herhangi bir kış gününde ona rastladım.
- I met her on a certain winter day.